YARGITAY

Medeni yargıda bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı başvurulan üst derece veya kontrol mahkemesidir. Yargıtay, temel görevi adli  yargı  alanında temyiz incelemesi yapmak olan yüksek mahkemedir.

Adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adi yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme mercii olarak bakan bağımsız bir yüksek mahkemedir. Kanunda gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar. Yargıtay, Birinci Başkanlık, daireler, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bürolar ve idari birimlerden oluşur. Yargıtayın görevi ve işleyişi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu ile belirlenmiştir.

 

GÖREVLERİ

1. Hukuk mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümleri ilk ve son merci olarak inceleyip karara bağlamak,

2. Yargıtay Başkan ve üyeleri ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili ve özel kanunlarında belirtilen kimseler aleyhindeki görevden doğan tazminat davalarına ve bunların kişisel suçlarına ait ceza davalarına ve kanunlarda gösterilen diğer davalara ilk ve son derece mahkemesi olarak bakmak

3. Kanunlarla verilen diğer işleri görmek.

Yargıtay’ın hukuk mahkemelerinden verilen hükümleri ilk ve son mercii olarak inceleyip karara bağlamak görevi, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlamasından sonra, ilk derece mahkemelerinden verilen kararlar yerine, bölge adliye mahkemelerinden verilen kararlar biçiminde anlaşılmalıdır.

Yargıtay Teşkilatı

Yargıtay karar organları, Daireler, Hukuk Genel Kurulu, Ceza Genel Kurulu, Büyük Genel Kurul, Başkanlar Kurulları, Birinci Başkanlık Kurulu, Yüksek Disiplin Kurulu ve Yönetim Kuruludur. Yargıtay’da on iki hukuk dairesi, on iki ceza dairesi görev yapmaktadır.

1. Hukuk Daireleri

Yargıtay Hukuk Daireleri “Medeni Hukuk Daireleri”, “Gayrimenkul Hukuk Daireleri”, Ticaret ve Borçlar Hukuk Daireleri” ve “İş ve Sosyal Güvenlik Hukuk Daireleri” olmak üzere dört ihtisas alanında toplanmıştır. Dairelerde heyetler bir başkan dört üyenin katılımıyla toplanır. Müzakereler gizli cereyan eder. Salt çoğunlukla karar verilir. Her dairede kendilerine verilen dosyaları inceleyen ve kurula bu dosyalarla ilgili rapor sunarak açıklama yapan tetkik hâkimleri bulunur.

Daireye gelen dosyalar öncelikle, görev, iş bölümü, temyiz kabiliyetinin bulunup bulunmadığı, temyiz isteminin süresi içinde yapılıp yapılmadığı, usul eksikleri açısından ön incelemeye tabi tutulurlar. Ön inceleme yönünde eksikleri bulunan dosyalar öncelikle incelenip karara bağlanır. Yargıtay daireleri arasında iş dağılım ilişkisi bulunur. Yargıtay dairesinde incelenecek bir dosya başka bir daireye gönderilecek olursa, o daire bu takdirde dosyası ilk derece mahkemesine değil, iş dağılımı yönünden uygun daireye gönderilir.

2. Genel Kurullar

Hukuk ve Ceza Genel Kurulları

- Yargıtay Dairelerinin bozman kararlarına karşı mahkemelerce verilen direnme kararlarını incelemek.

- Aynı veya farklı yer bölge adliye mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar bakımından hukuk daireleri arasında veya ceza daireleri arasında uyuşmazlık bulunursa

- Hukuk Daireleri arasında veya ceza daireleri arasında içtihat uyuşmazlığı bulunursa

- Yargıtay Dairelerinden biri yerleşik dönmek isterse, benzer olaylarda birbirine uymayan kararlar vermiş ise

- Yargılama görevi özel kanunlarla Yargıtay Genel Kuruluna verilen kişilere ait davaları ilk mahkeme olarak görmek ve hükme bağlamak ve ilk mahkeme olarak özel dairelerce verilen hüküm ve kararların temyiz ve itiraz yolu ile incelenmesini yapmak

Yargıtay Büyük Genel Kurulu

- Birinci başkan, birinci başkanvekillerini, daire başkanlarını ve kanunda gösterilen kurulların üyelerini seçmek ve belirlemek

- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı vekili adaylarını belirlemek

- Özel kanunların Yargıtay üyelerinin katılmasını öngördüğü kurullara üye seçmek ve üye adayı

- Yargıtay iç yönetmeliğini yapmak, gerektiğinde değiştirmek

- Hukuk Genel Kurulu ve Ceza Genel Kurulunun benzer olaylarda birbirine aykırı verdiği kararları veya Hukuk Genel Kurulu ve Ceza Genel Kurulu; Hukuk Genel Kurulu ile bir hukuk dairesi; Hukuk Genel Kurulu ile bir ceza dairesi veya Ceza Genel Kurulu ile bir ceza dairesi; Ceza Genel Kurulu ile bir hukuk dairesi veya bir hukuk dairesi ile ceza dairesi arasındaki uyuşmazlıkları gidermek ve içtihadı birleştirmek

YARGITAYDA İÇTİHADI BİRLEŞTİRME KARARI USULÜ

 

İçtihadların birleştirilmesini Birinci Başkan, doğrudan doğruya veya Yargıtay dairelerinin veya genel kurulların verdikleri karar sonucunda veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının bizzat yazı ile başvurması halinde, ilgili kuruldan ister. Bu istemlerin gerekçeli olması zorunludur. Diğer merci veya kişilerin gerekçe göstererek yazılı başvurmaları halinde, içtihadı birleştirme yoluna gitmenin gerekip gerekmediğine Birinci Başkanlık Kurulu karar verir. Bu karar kesindir.

 

İçtihadı birleştirme kararlarının değiştirilmesi veya kaldırılmasının istenmesi de yukarıdaki usule bağlıdır. İçtihadı birleştirme görüşmeleri, alınmış olan ilke kararları çerçevesinde yürütülür ve kararları yazılır. İçtihadı birleştirme kararları benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, dairelerini ve adliye mahkemelerini bağlar. İçtihadı birleştirme kararlarının niteliğini açıkça belirten özeti, kararın verilmesini izleyen en kısa zamanda Adalet Bakanlığına bildirilir. Adalet Bakanlığı bütün adliye mahkemelerine ve Cumhuriyet savcılıklarına bu kararları gecikmeksizin duyurur. İçtihadı Birleştirme Kurulları, genel kurullar  veya dairelerin kararlarındaki gerekçe ve görüşlerle bağlı olmaksızın sorunu başka bir görüşle karara bağlayabilirler (Yargıtay Kanunu m.45).

 

İşyeri Dokunulmazlığını İhlal Etme (Teşebbüs), Mala Zarar Verme, Hırsızlık

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:... Cumhuriyet Başsavcılığı …/…/… tarih ...sayılı yazıları ile hükümlü hakkındaki ilamın infazının durdurulup durulmayacağı hususunda bir karar verilmesini talep etmiştir.

 

Mahkememiz dosyasının incelenmesinde; hükümlü hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kamu davası açıldığı yapılan yargılama sonunda sanık hakkında TCK 151/1 maddesi gereğince 4 ay hapis, TCK 142/1-b maddesi gereğince 4 yıl hapis ve TCK 116/2-4 maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası verildiği, Yargıtay kararınca TCK 142/1-b,151/1 maddelerinden verilen hükmün onandığı ve …/.../... tarihinde kesinleştiği, TCK 116/2-4 maddesince verilen hükmün bozulduğu, mahkememizin 2009/913 esasını aldığı ve bu suç yönünden dosyanın halen Yargıtay ‘da olduğu görülmüştür. Her ne kadar … Cumhuriyet Başsavcılığı 6763 sayılı yasa yönünden karar verilmesini talep etmiş ise de; 6763 sayılı yasanın 34. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nun 141/1. maddesinin uzlaştırma kapsamına alındığı, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesine uyduğu ve söz konusu bu maddede herhangi bir yasal değişiklik yapılmadığı, uzlaştırma kapsamında olmadığı, ayrıca hükümlü hakkında verilen TCK 151/1 maddesi yönünden ise; 5271 sayılı yasanın 253 maddesinin 3. Fıkrası gereğince “Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz” hükmü dikkate alınarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın infazın durdurulması yönündeki talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

 

HÜKÜM: Gerekçesi yukarda açıklandığı üzere

 

1- Hükümlü ...hakkındaki …/…/…tarih ve …/…Esas, …/… Karar sayılı ilamı ile verilen 4 yıl ve 4 ay hapis cezasının infazının durdurulması talebinin REDDİNE, infazın AYNEN DEVAMINA,

2-Kararın hükümlüye TEBLİĞİNE,

3- Kararın Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na GÖNDERİLMESİNE,

Dair, tebliğden itibaren tüm ilgililerin 7 gün içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe veya bulundukları yerde tutanağa geçirilmek koşuluyla zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle ... Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yoluna başvurma hakkı açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. …/…/…

 

                                                                                                                                                                                                    Yazı İşleri Müdürü Hakim

 

KİRA SÖZLEŞME ÖRNEĞİ

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

 

DAVA TÜRÜ: Kira Parasının Tespiti

 

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira parasının tespiti davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira parasının tespiti istemidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne 01.03.2012 tarihinden başlayan dönem için kira parasının aylık 3.000,00 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı tarafından temyiz edilmiştir.

 

Davacı,15.03.2012 tarihli dava dilekçesi ile 01.03.2012 tarihinden itibaren aylık kiranın 5.500,00 TL. olarak tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kira parasının tespiti davası 21.11.1966 gün ve 19/10 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince her zaman açılabilir. Kira parasının arttırılması ile ilgili olarak gönderilen ihtarname veya aynı amaç için açılan davanın dilekçesinin tebliğ tarihi, tespit edilecek kira parasının geçerli olacağı dönemin belirlenmesi açısından önemlidir.

 

Taraflar arasındaki 01.10.2004 başlangıç tarihli 7 yıl 6 ay süreli kira sözleşmesinde artış şartı bulunmamaktadır. Süresinde gönderilmiş ihtarname veya açılmış dava da bulunmadığına göre 15.03.2012 tarihinde açılan dava ile 01.03.2012 tarihinde başlayan dönem için kira parasının tespitine karar verilemez. Mahkemece dava tarihinde artış talep edilen yeni dönemin 01.03.2012 tarihinde başladığı da göz önünde bulundurularak, mahkemece bir sonraki dönem olan 01.03.2013 tarihinden itibaren kira parasının tespitini isteyip istemediği hususunun davacı taraftan sorularak, istemesi halinde bir sonraki dönem için kira parasının tespitine karar verilmesi aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerekir. Öyle ise mahkemece,yukarıdaki ilkeler gereğince yargılama yapılıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazının kabulüne hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 27.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

                                                                                                                                                                                     Stj.Öğr.Hacı Yusuf Altuğ