MAHCUZ MALIN BORÇLU TARAFINDAN RIZAİ SATIŞI

MAHCUZ MALIN BORÇLU TARAFINDAN RIZAİ SATIŞI

30.11.2021 tarihli İİK değişikliği ile ihdas edilen md.111/a yeni bir hükümdür. Haczedilen malın bizzat borçlu tarafından satılmasına imkan tanıyan bu düzenleme, Kanun değişikliğinin yürürlüğe girdiği, 30/11/2021 tarihinden itibaren uygulamaya geçecektir.İlgili madde lafzı gereği müflise ve rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılacak takiplerde takip borçlusuna bizzat satış yetkisi talep etme olanağını tanınmamıştır.

Kıymet takdirinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde borçlu, haczedilen malının rızaen satışı için kendisine verilmesini talep etmelidir.

Kıymet takdirinin yapılmadığı durumlarda borçlu da kıymet takdirinin yapılmasını isteyebilir. Madde hükmünden açıkça anlaşıldığı üzere rızaen satış yoluna başvurmak isteyen borçlu, öncelikle kıymet takdirinin kesinleşmesini beklemelidir. Bunun doğal sonucu olarak, kıymet takdirinin yapılabilmesi için gerekli masrafları yatırarak icra dairesine başvurmalıdır. Kıymet takdiri ilgililere tebliğ edilmeli ve itiraza konu olmamalıdır.

 

Mahcuz malın borçlu tarafından satışı için icra müdürü borçluya 15 günlük bir süre verir. Bu esnada cebri satış işlemleri durur.

Bu 15 günlük sürenin başlangıcından m111/a uyarınca gerçekleşecek satışa ilişkin icra mahkemesi karar verene kadar geçen sürede, alacaklı bakımından satış isteme süresi işlemez

Borçluyla anlaşan alıcı, bedeli md.111/a fıkra 1 uyarınca 15 günlük süre içinde dosyaya öder.

Bedelden anlaşılması gereken ikinci fıkrada açıklanmıştır.‘‘Bedel, malın muhammen kıymetinin yüzde doksanı ile o malla güvence altına alınan ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından hangisi fazla ise bu miktarı ve ayrıca bu miktara ilave olarak, bu aşamaya kadar bu mahcuz için yapılan takip masrafları toplamından’’ az olmayacaktır.

İcra müdürü, gerekli şartların sağlanması durumunda satış onayı verir. Malın devir ve tesliminin gerçekleşmesi için dosyayı derhal icra mahkemesine gönderir.

Bu aşamada icra dairesi kanunda öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin değerlendirme yapar.

İcra mahkemesi en geç 10 gün içinde talebin kabul veya reddine kesin olarak karar verir.

İcra mahkemesi burada dosya üzerinden inceleme yapacaktır. Dolayısıyla şartların oluştuğunu tespit eden mahkemenin kabul kararı vermekten başka bir yetkisi bulunmamaktadır.

Kabul kararı verilmesi halinde; mülkiyet alıcıya geçer, tüm hacizler kaldırılarak devir ve teslim işlemi gerçekleşir.

Red kararı verilmesi halinde; yatırdığı bedel, alıcıya iade edilir.

SONUÇ

Alacaklının alacağına hızlı kavuşmasına yönelik iş yükünü bertaraf eder nitelikte gibi görünen bu hüküm, mevcudiyetindeki eksiklikler sebebiyle birtakım sorunları da beraberinde getirmektedir.

Bunlardan en önemlisi kuşkusuz satılacak malın üzerinde birden fazla haciz, rehin veya ipotek şerhi bulunması ve bu durumda birden fazla icra dairesinde kıymet takdirinin yapılması durumunda ne yapılacağının değişiklikle düzenlenmemiş olmasıdır.

Hangi icra dairesinin yetkili olduğu düzenlenmemiş olduğundan, yapılan kıymet takdirleri sonucunda farklı bedeller ortaya çıktığında hangisinin esas alınacağı bilinmemektedir.

Özellikle haczedilmiş mala takdir edilen bedelinin oldukça yükseğine satılabilecek malların sadece takdir edilen değerinin yüzde doksanı ile satışına olanak tanınması, alacağı, hacizli malın takdir edilen değerinden çok daha yüksek olan alacaklıların zararına olacağı  ileri sürülmüştür. Böylece, alacaklının o malı ‘alacağına mahsuben satın alabilmesi’ de mümkün olmayacaktır.

Borçluya satış yetkisinin verilmesi, alacaklının alacağına kavuşması sürecini kısaltmaya yönelik bir düzenleme gibi görünse de borçlunun alacaklının alacağını tahsil etmesini engelleyecek bir süreç haline gelebilmesi olasılığı yüksektir.

Keza m111/a uyarınca yapılacak satış için satıştan doğacak tapu satış harçlarının kim tarafından karşılanacağına ilişkin bir düzenleme de yapılmamıştır.

 

KAYNAKÇA

24/11/2021tarihli ve 7343 Sayılı ‘‘İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Getirdiği Yenilikler”, İstanbul Barosu Dergisi, (Ocak-Şubat Ayı 2022), 15-102.

 

                                                                                                                                                                      Stj.Av.Türkan Uluğtürkan